Arzu'nun Lupus Hikayesi

Nergis, Dilan, Reyhan ve Zehra Hanım hikayelerini hep birlikte okuduk. Bu sefer Arzu Yegen Bircan'ın hikayesini okuyacağız. Paylaştıkça çoğalıyoruz. Sizler de hikayelerinizi Facebook sayfasından ya da severekyasayin@gmail.com adresinden gönderebilirsiniz.

"Benim hikayem 2009 yılında başladı. Hastalık, birçok şekilde kendini gösterdiği için teşhis konulması epey uzun sürdü. Önceleri her 15 günde bir ateşim yükseliyordu. Bu sebeple doktora gidiyordum ve her seferinde de kronik idrar yolları enfeksiyonu teşhisi ile antibiyotik başlanıyordu. Antibiyotiklerin biri bitiyor
diğeri  başlıyordu. Nefrolojiye de başlamıştım. Böbreklerde protein kaçağı tespit edildi. Ama sebebini bulamıyorlardı.

Birgün bir duş sonrası boynumda irili ufaklı birçok kitle fark ettim. Bu olaydan sonra doktorlar arası seyahatim başlamıştı. İlk olarak Kulak Burun Boğaz Polikliniği'ne yönlendirdiler. KBB hekimi tarafından koltuk altıma kadar uzanan ve üzüm salkımı şeklinde birçok kitleden bahsediliyordu. Bu nedenden dolayı LENFOMA' dan şüphelenildi.






Hemotoloji'ye yönlendirildim. Hemotoloji ve Nefroloji arasında mekik dokuyordum. Defalarca biyopsı ıcın parçalar alıyorlar ama bir cevap veremiyorlardı. Reaktif dendi sonunda. Hala soru işaretleri kafamızı kurcalıyordu. Yorgunluk ve ağrıların coğalması sıkıntıları kendini gösteriyordu ama hala teşhis konulamıyordu. Halbukı o donem annem Romatoid Artrit (RA) hastası ve sürekli Romatoloji'ye de gidiyoruz.  


O dönem özel bir hastanede çalışıyordum. Sabahları kalkıp işe gitmek ölüm geliyordu. Sabahları servisten inip acil serviste ağrı kesici-kas gevşetici iğne olup işe başlıyordum. Bu sekılde 15-20 gün devam etti. O kadar doktorun arasında çalışıyorum ama hiçbir doktor Lupus'tan şüphelenmiyordu. Hastanedeki Fizık Tedavı Uzmanı birgün benimle görüştü. "Yapılması gereken tüm tahlilleri yazalım. Durumunun ne olduğu hakkında elbet bir şey çıkacak diye umuyorum." dedi.  17 tüp kan ile bir dolu test yapıldı. Sonuçlar geldikçe sinirlerim bozuluyordu. Hiçbir şey çıkmıyordu sonuçlarda. Sadece hafif düşük kan değerleri vardı ve yine kronik idrar yolları enfeksiyonu sonucu çıkmıştı. Bu meyanda protein kaçağı da kendi kendine düzelmiş.


En son tahlilimde Anti-dsDNA değerim çok yüksek çıkınca Fizik Tedavi Uzmanı arkadaşım Figen, "Buldum buldum." diye bağırmaya başladı. "Üzülsek mi, sevinsek mi bilemedim. Hiçbir şekilde SLE olduğunu aklıma bile getirmezdim." dedi. SLE olduğumu bir tesadüf sonucu öğrenmiş oldum.

O günden beri ilaçlarıma devam ediyorum. Şu anki doktoruma göre SLE'nin en şanslılarındanmışım. Ağrılarım zaman zaman fazlalaşıyor. Buna da şükür tabi ama şu yorgun uyanmalarım da olmasa her şey çok güzel olacak.

Rabbim hepimize şifalar versin. Bu blog sayesinde birbirimizin yaralarını sarıyoruz. Maalesef bizi bizden başka kimse anlamıyor. İyi ki varsınız."

Yorumlar