
"Sevgili Severek Yaşa ve benim güzel kader arkadaşlarım. Benim lupus yolculuğum oğlumun dünyaya gelişiyle başladı. Oğlumla yaşıt yani 5 yaşında. Henüz 8 aylık hamileyken yüksek tansiyon sebebiyle sezeryanla erken doğum yaptım. Oğlum 28 gün kuvözde kaldı. Onu koklayamadan emziremeden ayrılmak zorunda kaldım. Her gün süt sağıp götürdük ona babasıyla. Oğlum iki aylık olduğunda tam hasret bitti kavuşacağız derken bu kez benim el ve ayaklarımda şişmeler oluştu.
Doktora başvurduğumuzda beni nefroloji bölümüne yönlendirdi. İşte bugün nefes alabiliyorsam önce Allah sonra onun yani "kurtarıcı meleğim" sayesindedir. Sıkı bir araştırma, biyopsi, tahlil, tetkik ve hastane yatışı. Böbreklerimde protein kaçağı varmış. Sonra "Lupus hastasısın." dedi doktor, ben "O ne ki bir kanser türü falan mı?" dediğimi dün gibi anımsıyorum. Kanser değilmiş, değilmiş de kanserin uzaktan akrabasıymış, yaşadıkça anladım.
Endoxan, kortizon, Celcept, Plaquenil vs. ismini hatırlayamadığım onca ilaç Velhasıl hastaneler ikinci yuvamız oldu dostlar. Kah uyudu, kah alevlendi bu meret ama öyle böyle alıştık birbirimize. Şimdi oğlum 5 yaşında. Desteğini bir an bile esirgemeyen müthiş bir eşe, göz bebeğime bakan bir aileye ve dünya tatlısı bir evlada sahibim. Daha ne olsun varsın lupus da sınavımız olsun. Tombul yanaklar sürekli şekilden şekle giren beden, çatlaklar vs. hiç biri umurumda değil. Yaşıyorum nefes alıyorum. Ben değil lupus benden bıksın ve "Bu ne ya ben gidiyorum." desin hodri meydan. Kendimi seviyorum siz de sevin ve kenetlenelim. Yaşamak o kadar güzel ki ölmeye hiç niyetim yok. Sıhhatli günler dostlar♡."
Fatoş Tercan, İzmit
Fatoş Tercan, İzmit
Yorumlar
Yorum Gönder